Türkiye, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail aleyhine açtığı soykırım davasına müdahil olacağını açıkladı. Davayı Lahey’e giderek takip eden TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı İsmail Emrah Karayel, Anayasa Komisyonu Üyesi Cahit Özkan konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Yüksel, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürütmüş olduğumuz süreç doğrultusunda Türkiye olarak, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhinde açmış olduğu soykırım davasına müdahil olma kararını verdik. Bu karar, tarihi bir karardır” dedi. Türkiye’nin müdahillik sürecine ilişkin çalışmaların uzun süredir devam ettiğini bildiren Yüksel, “Türkiye, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine açmış olduğu halihazırda devam eden derdest davaya, sürecin etkili bir şekilde yürütülmesini teminen müdahillik talebinde bulunmaya karar vermiştir. Bu tarihi adım ile UAD önündeki sürecin doğru yönde ilerlemesini temenni ediyoruz” dedi.
Davaya UAD Statüsü’nün 62 ve 63. maddeleri çerçevesinde müdahillik başvurusu yapılabileceğini dile getiren Yüksel, hangi madde kapsamında başvuru yapılacağı üzerinde çalışıldığını kaydetti. Yüksel, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye, müdahillik başvurusunun kabul edilmesi durumunda, Güney Afrika’nın davasına dayanak teşkil eden 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin nasıl yorumlanması gerektiğine ilişkin hususlarda beyanlarda bulunabilecektir. Türkiye, UAD’deki davaya müdahil ilk İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi olacaktır.”
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki (UCM) soruşturmanın da sürdüğünü anımsatan Yüksel, bu kapsamda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bazı yetkililer hakkında yakalama kararı çıkarılmasının söz konusu olduğunu söyledi. Tutuklama kararının çıkması durumunda Netanyahu ve diğer üst düzey yetkililerin UCM’ye taraf 124 ülkeye seyahat etmesi durumunda yakalanıp UCM’ye teslim edilmesinin söz konusu olabileceğini vurgulayan Yüksel, “Hem Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden soruşturma hem de Uluslararası Adalet Divanı nezdindeki süreçlerin birbirlerini desteklemesi ve beslemesi beklenmektedir. Biz de TBMM heyeti olarak kısa süre içerisinde UCM’yi ziyaret etmeyi planlıyoruz” diye konuştu.