Havacılık dünyasında henüz eşi benzeri bulunmayan ve olası bir kaza anında yolcuların bu paraşütlerle aşağı güvenli bir iniş gerçekleştirmesine yarayacak olan paraşüt, Fransız bir terzinin elinden çıkmıştı.
Fakat bu buluş da mucidi de tarihin tozlu sayfalarına karıştı, hem de hiç beklenmedik bir anda.
Fransız terzi Franz Reichelt, 1878’de Štětí’de doğmuştu.
Havacılık dünyasında bir dönüm noktası olabilecek giyilebilir bir paraşüt tasarlamak için tutkulu bir çaba içine girmişti Reichelt. Aslında onun hikâyesi, teknolojinin sınırlarını zorlarken trajik bir hikâyeye dönüştü.
1910’dan itibaren, uçaklarda yere düşmeden insanların hayatta kalabilmelerini sağlayan giyilebilir paraşütün icadına başlamıştı. İlk tasarladığı paraşütü bir apartmanın beşinci katında test etmiş ve başarılı bulmuştu.
Franz Reichelt’in Fransa’nın önde gelen havacılık örgütü La Ligue Aérienne’e de tasarımını sundu.
Ancak örgüt, paraşüt yapısının zayıf olduğu gerekçesiyle tasarımını reddetmişti ve bu tasarımla zaman harcamaması gerektiği uyarısında bulundu. Reichelt ise ısrarını sürdürdü ve Rue Gaillon’daki atölyesinde mankenlerle düşüş testleri yaparak devam etti. Ancak bu testlerden hiçbiri başarılı olmamıştı.
1911 yılında Albay Lalance, havacılar için güvenlik sağlayacak bir paraşüt icat edilmesi için 10.000 franklık bir ödül teklif etti. Yarışma üç yıl sürecekti ve paraşütün 25 kilogramdan ağır olmaması şartı konuldu.
Reichelt, tasarımını geliştirerek paraşütün yüzey alanını 12 metrekareye çıkarıp ağırlığını azaltsa da testler hâlâ başarısızlıkla sonuçlandı ve mankenler sert bir şekilde yere çakıldı.
Eyfel Kulesi’nde test yapmak için defalarca izin istedi.
1912’de beklenen izni aldı ve deneyini bu kez kendi üzerinde gerçekleştirmeye karar verdi. Kule’nin ilk platformuna ayak basınca kendi giymiş olduğu paraşütle birlikte boşluğa atladı, trajik sonunu ise böyle hazırlamış oldu.
Paraşüt ise açılmadı ve işler beklediği şekilde ilerlemedi, 57 metre yükseklikten düşerek 4 Şubat Pazar günü saat 07.00 sularında travmatik bir şekilde öldü.
Paris Emniyet Müdürlüğü, deneyde bir manken kullanılacağının söylendiğini, canlı bir insan için böyle bir şeye asla müsaade etmeyeceklerini bildirmişti.
Eyfel Kulesi’ne çıkarken tüm arkadaşları ve insanlar Reichelt’i vazgeçmesi için ikna etmeye çalışsa da o, bu kararından dönmemişti. Son sözü ise insanlara el sallayarak “yakında görüşürüz!” oldu…